Vertigo
Vertigo, hareket illüzyonudur ve baş dönmesinin Latincesidir. Periferik vestibüler hastalıklar; iç kulaktan kaynaklanan vertigo, yani baş dönmesi, yapan nedenlerdir. Bu hastalıklardan en sık görülenleri şöyledir:

  • Benign Pozisyonel Paroksismal Vertigo (BPPV) (Kristal Oynaması)
  • Meniyer Hastalığı
  • Vestibüler Nörit
  • Süperior Semisirküler Kanal Dehisansı

BPPV (Kristal Oynaması)
Halk arasında kristal oynaması diye de geçen BPPV, en sık görülen iç kulak kaynaklı vertigo nedenidir. Genellikle spesifik bir baş hareketi sonrasında, kısa süreli (saniyeler süren), ciddi bir baş dönmesi şeklinde kendini gösterir. Özellikle yatakta bir taraftan dönerken veya başın çok fazla şekilde geriye atılması ile baş dönmesi tetiklenir. Görülme sıklığı yaşla birlikte artmaktadır ancak çocukluk çağında da görülebilmektedir. Kadınlarda iki kat daha fazla görülmektedir.

Teşhis:

  • Hikaye: Genellikle başın hareketi ile tetiklenen, kısa süreli, şiddetli bir baş dönmesi tarif edilir. Hatta spesifik bir tarafa döndüğümde oluyor şeklinde belirtilebilir. Semptomlar aniden başlar, kısa sürer ancak sonrasında sersemlik devam edebilir. Sebebi genellikle bilinmemekle birlikte, bilinen en sık neden kafa travmasıdır, bunu vestibüler nörit izler.
  • Fizik Muayene: Dix-Hallpike denilen bir manevra yapılır ve bu sırada hastanın göz hareketleri izlenir ve istemsiz göz hareketlerinin, yani nistagmusun, şekli, yönü, süresi gibi özellikler değerlendirilerek tanı konur.

Posterior Kanal BPPV’si en sık görülenidir. Bunu sırasıyla lateral kanal ve anterior kanal izler.

Tedavi:

  • Posterior kanal BPPV’si %90 Epley Manevrası ile tedavi edilir.
  • Lateral kanal BPPV’si Barbekü manevrası ile tedavi edilir
  • Oldukça nadir olarak posterior kanal BPPV manevra ile düzelmezse cerrahi ile posterior kanal oklüzyonu uygulanır.

Vestibüler Nörinit
Vestibüler nörinit tipik olarak dramatik, ani başlangıçlı baş dönmesi ile ortaya çıkar. Sersemlik ve baş dönmesi günlerce sürer, sonrasında BPPV gelişebilir. Herhangi bir işitme kaybına neden olmaz. Sebep olarak çeşitli virüsler suçlanmaktadır. Tedavisi semptomatiktir, destek tedavisidir. Steroid belirgin bir iyileşme sağlamaktadır.

Meniyer Hastalığı
Meniyer hastalığı; epizodik baş dönmesi atakları (sıklıkla 2-3 saat süren), dalgalanan işitme kaybı, çınlama ve sıklıkla kulak dolgunluğu ile seyreden bir hastalıktır. Genellikle tanısı zordur. İşitme kayıpları başlangıçta düşük frekanslardadır. Patogenezinde, endolenfatik hidrops dediğimiz diğer bir deyişle iç kulakta sıvı birikimi yatmaktadır. Sebep olarak; viral enfeksiyonlar, iskemi, otoimmün ajanlar, genetik nedenler suçlanmaktadır ve halen olası nedenler araştırılmaktadır.

Teşhis
Meniyer tanısı koyduracak tek bir test yoktur. İyi bir hikaye yanında, destek testler tanıyı koydurur. Öyküde baş dönmesine bulantı kusmanın eşlik ettiği görülür. Ataklar arasında hasta tamamen asemptomatik olabilir veya dengesizlik, sersemlik gibi bulguları olabilir.

Bilinç kaybı olmadan ani açıklanamayan düşmeler tarif edilebilir. Buna Tumarkin krizi denmektedir. Hasta genellikle “sanki biri beni itiyor” şeklinde tarif eder. Meniyer hastalarının %2-6’sında görülür. Bir de, vertigo atağı başladığında çınlamanın kaybolup işitmenin dramatik olarak düzeldiği ataklar görülebilmektedir. Buna Lermoyez sendromu denmektedir.

Testler

  • Elektronistagmografi / Videonistagmografi: kalorik test genellikle hasta olan kulağı lokalize eder.
  • Elektrokokleografi: SP/AP oranı 0.4’den büyükse Meniyer hastalığı lehinedir.
  • MRI: Genellikle ayırıcı tanıda kullanılır. Akustik nörinom kendisini Meniyer hastalığı gibi gösterebilir.

Tedavi
Şu an uygulanan tüm tedavi yöntemleri daha çok baş dönmesini durdurmaya yöneliktir.

  • Diyet Değişikliği ve Diüretikler (idrar söktürücüler): Tuz kısıtlaması ve diüretikler Meniyer hastalığında ilk basamak tedavi yöntemidir.
  • Vazodilatörler:Meniyer hastalığının iskemiye bağlı olduğu düşünülerek Betahistin kullanılmaktadır.
  • Semptomatik Tedavi:Antivertigo ilaçları, antiemetikler, sedativler akut semptomları rahatlatmaya yönelik olarak kullanılır.
  • Lokal Yüksek Basınç Tedavisi:Meniett adlı alet bir hava basıncı üreten ve hasta tarafından uygulanabilen bir cihazdır. 20 cm suya kadar basınç uygulayabilir. Bu cihazın kullanılabilmesi için kulağa ventilasyon tüpü yerleştirilmiş olmalıdır.
  • İntratimpanik (Kulak İçi) Enjeksiyonlar: Deksametazon veya Gentamisin vertigoyu kontrol etmek için kulak içerisine enjekte edilmektedir. Gentamisin ile vertigo kontrol edilebilmektedir ancak ciddi bir işitme kaybı birçok hastada eşlik eder. Kulağa yerleştirilen ventilasyon tüpünden veya direk olarak zardan enjekte edilebilmektedir. Deksametazon tedavisi şiddetli vertigo olup hala işitmesi iyi olan hastalara önerilir.
  • Endolenfatik Kese Cerrahisi:Endolenfatik sıvının üretildiği kesenin boşaltılmasına yönelik bir cerrahi işlemdir. Başarı oranı %50-70 arasında değişmektedir.
  • Vestibüler Nörotomi:Vestibüler Sinirin kesilmesi cerrahisidir. Baş dönmesi kontrolü %85-95 oranında gerçekleşir. Bu ameliyatla işitme kaybı riski çok düşüktür.
  • Labirentektomi:Bu işlem için ideal adaylar; işitmesini büyük oranda kaybetmiş, konservatif tedavilerden, örneğin gentamisin enjeksiyonu gibi, fayda görmemiş hastalardır. %98 baş dönmesi kontrolü sağlanır. Baş dönmesi kontrolünde altın standart prosedürdür. Tüm labirentin yok edildiği bir ameliyattır. Aynı seansta koklear implant uygulanarak işitme rehabilitasyonu sağlanabilmektedir.

Süperior Semisirküler Kanal Dehisansı (SSKD)
SSKD, iç kulakta labirentteki kanallardan biri olan süperior kanal üzerindeki kemiğin incelmesi veya olmaması durumunda oluşan bir hastalıktır. Bu kemiğin olmaması, iç kulak sıvısı endolenfin, yükses sese maruz kalınması, sümkürme ile veya kulakta basınç artışına neden olabilecek benzeri durumlarda anormal hareketine neden olur. Bunun sonucunda yüksek ses ve basınç nistagmus dediğimiz istemsiz göz hareketlerine neden olur ve baş dönmesi olur. Ayrıca, hastada vücut seslerini duyma (örneğin göz hareketlerinin sesini duyma çiğneme sesini duyma), diğer adı ile otofoni vardır. Buna ilave olarak; işitme kaybı ve pulsatil çınlama (kalp atışı şeklinde çınlama) mevcuttur.

Teşhis
Şüphelenmeyi gerektirir. Yükses rezolüsyonlu temporal kemik tomografisi ile ortaya konur.
Bu hastalık, bazen tamamen tesadüfen tespit edilir, bazen de tüm semptomlar mevcuttur. Hastadan hastaya değişkendir. Kişiyi ne kadar etkilediği tedavi edilip edilmeyeceğine karar verdirir.

Tedavi
Cerrahi olarak kanalın üzeri kapatılır.

Cogan Sendromu
İnterstisiyel keratit, düşük frekanslarda tek taraflı işitme kaybı ve vestibüler semptomlarla giden bir hastalıktır. Tipik ve atipik olarak ikiye ayrılır. %10 atipiktir ve sistemik vaskülit (damar inflamasyonu) de görülür. Göz ve kulaktaki değişiklikler beraber görülebildiği gibi 6 ay ara ile de ortaya çıkabilir. Denge ile ilgili şikayetler Meniyer hastalığını andırır. Giderek ilerleyen bir işitme kaybı vardır. Otoimmün nedenli olduğu düşünülmektedir.

Tedavi

Sistemik steroiddir. Beraberinde vaskülitte varsa, siklofosfamid ve metotreksat da verilebilmektedir.

Perilenf Fistül
Labirent normalde yoğun bir kemikle çevrilidir. Labirentteki fistüller 3 kategoriye ayrılır.

  1. iç kulaktan orta kulağa perilenf kaçağı
  2. kolesteatom gibi bir nedenle kemiğin erimesi sonucu oluşan kaçak
  3. idiyopatik yani sebebi bilinmeyen (örneğin SSKD)

İç kulak fistülünün klinik başvurusu farklı şiddetlerde olmaktadır. Hasta bazen hafif bazen de ciddi aciz durumda başvuruda bulunabilir. Sensörinöral işitme kaybı vardır ve dalgalanabilir. Vestibüler semptomlar oldukça değişkendir. Episodik baş dönmesi atakları, pozisyona bağlı baş dönmesi, ara sıra dengesizlik semptomlar arasındadır. Dengesizlik; BOS (beyin omurilik sıvısı) basıncını artırabilen şiddetli sümkürme, ağırlık kaldırma gibi durumlarda artar. Travma veya bir kulak ameliyatı olan stapes cerrahisine bağlı olabilir. Spontan yani kendiliğinden olanlar nadirdir. Kendiliğinden iyileşebilir.

Travma
Boyna ve kafaya alınan darbeler, travmalar vertigo ve ataksi sebebi olabilir.
Labirent Sarsıntısı: Hafif vertigo, dengesizlik, bulantı ve kusmaya neden olur. Kısa sürelidir ve günler ve haftalar içinde düzelir. Sekel olarak sonrasında BPPV görülebilir.
Patlayıcı Travma:Patlamalar 300 desibelden daha şiddetli basınca sebep olurlar. Kulak zarında yırtılma, kemikçiklerde kopma veya her ikisi beraber olabilir.
Barotravma: İç kulağın basınç değişikliği sonucunda zarar görmesi barotravmadır. Özellikle dalgıçlarda görülmektedir. Vertigo orta kulak basınç değişikliğinin eşitlenmesi ile rahatlayacaktır. Alternobarik travmanın iç kulağa etkileri geçicidir. Genellikle vertigo,işitme kaybı ve çınlama 10-15 dakika içinde düzelir.
Atmosferik barotravma orta kulak basıncında ciddi değişikliklere yol açıp orta kulak ve iç kulağı zedeleyebilir. Önerilen tedavi perilenf fistilünde olduğu gibi yatak istirahatı, baş elevasyonu ve işitmenin takibidir. Konservatif tedavi ile genellikle semptomlar iyileşir.
İç kulak dekompresyon Hastalığı derin dalışlarda gaz karışımı kullanımının sonucunda görülebilmektedir. Vertigo primer problemdir. Özellikle oxyhelium kullanıldığında kulak problemleri ana sorundur. İç kulak etkilenecek olursa, vestibüler ve işitme problemleri kalıcıdır. Bazı çalışmalarda, olaydan 24 saat sonrasına kadar hiperbarik oksijen tedavisi başlanıldığında başarı elde edildiği gösterilmiştir.

Santral Vestibüler Hastalıklar
KBB ile ilgili olabilen sadece Migrene bağlı Vertigo hakkında bilgi verilecektir. Diğer nedenler branş dışı nedenlerdir.

Migrene Bağlı Vertigo
Migren; bulantı ve kusmanın eşlik ettiği tekrarlayan baş ağrıları, ışığa, sese ve kokuya hassasiyet ile karakterizedir. Migren tipik olarak genç yaşta başlar. Migrene bağlı vertigo tanımında kabaca şunlar yer alır: 1- Episodik veya dalgalanan vestibüler semptomlar (vertigo), ışıktan veya yükses sesten rahatsız olma, migren tetikleyicilerinden sonra (ki bu tetikleyiciler; yiyecekler, uyku düzensizliği, hormonal değişiklikler sayılabilir) vertigo, migren ilaçlarına cevap. Bunların hepsi olmak zorunda değildir. Baş ağrısı eşlik edebildiği gibi etme yedebilir ve yinede migrene bağlı vertigo tanısı konabilir.
Vestibüler Semptomlar:

  • Belirsiz bir dengesizlik
  • Yapılan çalışmalar hareket hastalığı (taşıt tutması) ile migren arasında bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur.
  • Baziller Migren, baziller arterin dağılım alanında iskemi olması sonucunda oluşan migrendir. Klasik migrene benzer, aurayı takip eden şiddetli baş ağrısı Bu tabloya, bilinç kaybı, işitme kaybı ve vertigo eklenir.

Tedavi:
Burada klasik migren tedavisinden bahsedilmeyecektir. Semptomatik tedavide; ağrı kesiciler, antiemetikler, sedativler sayılabilir. Beslenme migrende çok önemlidir. Riboflavin (vitamin B2) ve yüksek doz magnezyumun tedavi edici etkileri çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. Migren tetikçileri olan kırmızı şarap, yaşlanmış peynir, bira, çikolata, kafeinden uzak durulmalıdır. Diyet migren tedavisinde ilk basamaktır. Diyet ile semptomlar kontrol edilemediğinde; Beta-blokörler, trisiklik antidepresanlar verilebilmektedir. Özellikle vestibüler migrende bir beta-blokör olan propranolol (dideral) migren epizotlarını önlemede kullanılmaktadır.